bugün

entry'ler (220)

iktisat

doymayıp üstüne yüksek lisansını da yapmakta olduğum bilimdir.

sonuç itibarıyla ülkemizde pratiği yapılabilesi fakat yine sonuç itibarıyla işsiz dolu ve ben iliklerime kadar hissediyorum.

neyse biraz da hayallerimizin peşinde koşarken işsiz kalalım canım ne olacak.

aklınızda yer edinmiş bir şiir dizesi

Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını
Takvim tutmazlığını
Aramızda bir düşman gibi duran zamanı
Daha o gün anlamalıydım
Benim sana erken senin bana geç kaldığını.

ilişkide sabah beni uyandırır mısın eşiği

gereksiz bir eşik ve deneme itemidir.

telefondan sorumluluk yükleme meraklıları, deneme yanılma yoluyla sevgili bulmaya çalışan yıkıklar dener genelde bu yolu.
kur alarmını uyan insan gibi işte. Ne diye karşındakinin de uykusunu bölüyorsun ?

bir denemeye tabi tutulacaksa eğer, böyle davranan insandan uzaklaşmalı hemen. çünkü uyanmak için bile senden medet uman biri, ilerde ne emirler verir sana.

saçma bir eşiktir.

la casa de papel

şu saçmalamış diziyi izleyeceğinize, ki ilk iki sezonu nefes almadan izlemiş biriyim, gidin 32. gün belgesellerini izleyin youtube''dan.

körü körüne partizan olmayıp, içinde bulunduğumuz ortamı tahlil etmeye ve at gözlüklerinizi çıkarmaya vesile olur belki.

yazarların yaptığı en uzun yolculuk mesafeleri

chioggia-venezia.

yazar burada yurtdışına çıktığını belirtmek istiyor.

sözlük yazarlarının gözlükleri

gözlük yazarlarının sözlükleri.

iş çok gençler beğenmiyor

bunu diyenler bulsa ya bi iş, bir şey deneyeceğim.

büdüt: gonclor os bogonmoyor diyen tuzu kurular, gözümde şu videodaki akademisyen bozuntusu gibisiniz.

https://youtu.be/lmVaYBv9HCc

ben de zamanında çektim, bunlar da sürünsün kafasından çıkın artık. çünkü yeterince sürünüyoruz. bu ülkede sürünme şekilleri zamana göre değişiyor. senin zamanında tuvalet temizlemek, sokakta yatmak sürünmek iken; şimdilerde,
belki bir şey çıkar diyerek, cebindeki son paranı bilmemnesınavı'na yatırıp içinde son kalan umut taneciklerini de yeşertip ders çalışmak.
55 yaşında hala çalışan babandan harçlık alıp, güya kendini geliştirme uğruna sertifika toplamaya çalışmak.
tüm bunları yaparken gençliğinin masa başında dirsek çürüterek bir belirsizlik uğruna eridiğine şahit olmak.
ve tüm bunların sonunda birilerinin eşi, dostu diye el altından senin hak ettiğin kadroyu başkasının aldığını öğrenmek.

tüm bunlardan yılmadıysan eğer, süreci baştan yaşayıp; ukala bir ik'cının yeni mezun değilsin, bunca yıl ne yaptın ya da biz deneyim istiyoruz seni alamayız şeklinde ithamları sonucunda yine kendini babanın eline bakarken bulmak.

bizler tarihin ortanca çocuklarıyız. bir amacımız ya da yerimiz yok, ne büyük savaşı yaşadık ne de buhranı. bizim savaşımız ruhani bir savaş, en büyük buhranımız hayatlarımız.

üniversiteyi kazanamamak

kazanınca da bir şey değişmiyor.
mezun olunca da bir şey değişmiyor.
bu ülkede hiç bir zaman bir şey değişmiyor. birileri bir şekilde bir yere geliyor ve olan bu ülkenin gençlerine oluyor.

coğrafya kader ya, aile de kader. orta halli bir ailenin evladıysan ve baban da tek başına anca bu kadar olduysa, sen de tırnaklarınla kazıyarak anca o kadar olabileceksin. (şanslı değilsen.)

türkiye den siktir olup gitmek

nolur gidenler bi yol yordam söylesin dediğim başlıktır.

an itibarı ile sela verilmesi

sela sesi zaten insanı kötü hissettiriyor bir de üstüne gece vakti okunuyor.

yapılması gerekli miydi gerçekten şu saatte ?

dudak derisini soymak

öyle bir bağımlılıktır ki, bir başladın mı bitirene kadar başka hiç bir şey yapamıyorsun.

uzun süre devam edilirse dudak kanserine kadar gidebilecek illettir.

kpss 2019

birilerinin istediğini birileri yapmaya cesaret ediyor diye birbirine laf atan insanlar gelmiş entry giriyor.

yok devlete kapak atmak isteyenler yok torpilsiz olmaz diyenler...burada torpilsiz memur olunmaz diye atıp tutanlar bir yerden kadro bulsa ne hak kalır lügatında ne de adalet.

sınava girdiysen yorumunu yap. girmediysen niye laf kalabalığı yapıyorsun?
bu ülkede ne kolay olmuş da, bu kolay olsun ? daha iyi bi çözümü olan varsa buyursun atanmak isteyenlere iş bulsun.
ülkede liyakat yok, doğru. ama içinde az da olsa temiz yürekli insanlar yok mu? bir yerlere gerçekten tırnaklarıyla gelen insanlar yok mu? burada gelip ona buna çamur atan insanlar geldikleri yerlere torpille mi, emekleriyle mi gelmiş önce onu sorgulasın.

genel kültür kısmı genel itibariyle kolaydı. matematikte yine süre sıkıntılı oldu. bu kısma gereken özeni veremediğim için çok bir şey beklemiyorum aslında. önemli olan haftaya a grubu oturumlarında ne olacağı.

t: 2019 tek yıl olduğu için sadece eğitim bilimleri ve a grubu oturumlarının yapıldığı sınavdır.

huzur islamda

huzur ıs-lm'de. (bkz: ıs lm modeli)

beş yıllık ilişkinin bitmesi

kangren olmuş bir parmağı kesmek gibidir.
yokluğu unutulmaz ama acısı da geçmiştir, rahatlatır.

odtü denince yazarların aklına gelenler

course capacity is full.

anın görüntüsü

görsel
2.koşuda hem 6lı hem tekli ganyanım yattı.

bu da böyle birtakım arayıştır.

türkiyede açılacak olan kadın üniversitesi

reisin kadın demesi bile bir gelişmişlik göstergesi.
aslında kadın üniversitesi ve kız üniversitesinin ayrı olarak kurulması lazım.

unutulmamalıdır ki; ''ankara'da bir kız mıdır kadın mıdır bilemem, panzere çıkmış....''

yazarların sahip oldukları bisiklet markaları

carraro.

sevilen şarkının vurucu cümlesi

Eksildikçe saatler ömrümden, artıyor gelecek telaşım.

akademisyen olmak

"Ne de çok akademisyen olmak isteyip de olamayan insan varmış" diye düşündüren başlık.